12 Temmuz 2012 Perşembe

EC Comics ve Sansür


EC COMICS VE SANSÜR

40’lı yılların sonunda, Çizgi Roman dergilerinin tirajları düşüp de Kostümlü Kahramanlar da durumu kurtaramayınca, yayıncılar geriye kalan tek çıkar yol olan “Horror Comics”e yönelmişlerdi. “Crime Comics” olarak da adlandırılan bu tür, şiddet ve esrara dayanan korku hikâyelerine yer vermesi sebebiyle 40’lı yılların sonuyla 50’li yılların başları boyunca bir hayli satmış, aşk romanlarını dahi geride bırakmıştı. O dönemdeki “horror comic”lerin çoğunluğuysa Bill Gaines’in yönettiği EC Comics adlı yayınevine aitti.

Şirketi Bill’in babası olan Max kurmuştu. Bill bu görevi, 48’de ölen babasından devralmıştı. O zamanlar ismi Educational Comics olan yayınevi Picture Stories From the Bible, Animal Fables, Tiny Tot Comics gibi dergiler yayınlıyordu. Ancak genç Gaines bu tür dergilerin pek de ticarî yayınlar olmadığının farkındaydı. Böylece, zaten başkalarınca başlatılmış olan aşk, suç, ihanet ve vahşi batı temalarına yöneldi. War Against Crime, Modern Love, Saddle Justice gibi dergiler bu dönemde doğdu. Fakat ticarî olarak başarılı olmakla birlikte, bu dergiler Gaines’i yeteri kadar tatmin etmediğinden yeni türler aramaya devam etti. Böylece yayınlarına biraz da korku unsurunu eklemeye karar vererek War Against Crime’ın bir sayısında The Vault Keeper karakterine yer verdi. Bu karakterin görevi okuyucularına korku hikâyeleri anlatmaktı. Tutup tutmayacağını görmek üzere beklemek yerine Gaines, daha da ileri giderek bütün yayınlarını korku ve bilim kurguya uyarladı.
 
Aşk ve suç temalarını işleyen bütün yayınlarını birkaç aylık süre içinde Vault of Horror, Crypt of Terror, Haunt of Fear, Weird Science, Weird Fantasy gibi dergilerle değiştirdi. Gaines’in yayınladığı bütün bu korku ve bilim kurgu Çizgi Roman’ları, türlerinin hem konu hem de çizim itibarıyla en iyileri arasında yer alır. Fakat EC Comics’in başarısını gören diğer yayıncılar da benzer türde yayınlara başlayınca, birkaç yıl içinde piyasa vahşet, şiddet, cinayet, vb. temaları işleyen kalitesiz dergilerle dolar.
 
Bilindiği gibi, gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Çizgi Roman o zamana dek toplumun muhafazakâr kesiminin gözüne pek batmamıştı. Ancak şiddet içeren dergilerin kısa sürede gösterdiği bu artış dikkat çekiciydi. Nitekim bu dergiler, şimşekleri üzerlerine çekmekte geç kalmazlar. Yükselen tepkiler ve çocuklarını bu zararlı nesnelerden korumaya kararlı ailelerin ısrarlı şikayetleri sonucunda, senato bir komite kurulmasına ve bu türdeki dergilerin gençler üzerinde herhangi bir zararlı etkisi olup olmadığının araştırılmasına karar verir. Komitenin senatoya sunduğu rapor, gençlerde baş gösteren şiddet olaylarının başlangıç tarihinin korku dergilerinkinden çok önce olduğu ve ayrıca bu tür dergilerdeki şiddetin televizyon ve sinemadan daha yoğun veya etkili olmadığı yönündedir. Ancak bu arada Gaines, bazı sorulara cevap vermek üzere diğer bazı yayıncılarla beraber komiteye çağrılır. Ortada ciddî bir durum yoktur ve Gaines de dergilerini savunur. Ne var ki bu olay, diğer yayıncıların ödünü patlatır.
 
Gelir kaynaklarının kontrol altına alınabileceğinden korkan bu yayıncılar, bir tür oto-sansür kurulu oluşturarak kendilerini temize çıkarmaya çalışırlar. Tahmin edilebileceği gibi, Gaines bu fikre karşı çıkar ve bu da onun sonu olur. Çünkü zaten uzlaşmaz tutumu yüzünden yayın piyasasında fazla dostu yoktur. Kurulun hazırladığı ve uyulmasını mecburî kıldığı kurallar arasında hiçbir yayıncının dergilerinde cinayet, seks, şiddet, ihanet, vahşet gibi temaları işleyemeyeceği; buna bağlı olarak dergi isimlerinde fear, horror, terror, crime gibi kelimelerin yer alamayacağı gibi doğrudan EC’yi etkileyecek şartlar da vardı.
 
EC Comics çoğunlukla bilim-kurgu, korku ve cinayet öyküleri yayınlardı. Ancak kahraman mantığını dışlayan bu çizgi romanlarda üstü kapalı da olsa erotizm önemli bir yer tutar, seks cinayetleri gibi “sıcak” konular sık sık işlenirdi. Yayıncıların birleşerek oluşturdukları özdenetim kurulu 40 maddeden oluşan bir “kod” hazırlamıştı ve bu kod çizgi romanlarda yer almaması gereken her durumu detaylı olarak açıklıyordu. Kurula üye yayıncılarla çalışan tüm yaratıcılar da bu ahlak kurallarına uymak zorundaydılar. Buna göre küfür, cinsellik, şiddet ve tahrik unsuru olarak algılanabilecek her türlü davranış yasaktı. Kadın ve erkeklerin bedensel özellikleri dahi erotik olmayacak şekilde çizilmeliydi. Cinayet ve ölüm, “tu kaka” şeylerdi. Seks kelimesi sözlükten çıkarılmıştı. Ailevi değerler yüceltilmeli ve siyaset yapılmamalıydı. Gaines, buna boyun eğmedi ve dergilerini kendi bildiği gibi yayınlamaya devam etti. Benzer bir oto-sansür olayı birkaç yıl önce de yaşanmış, ama kısa sürede başarısızlığa uğramıştı. Fakat o sıralar korku dergileri bu denli yaygın değildi. Comics Code Authority adını alan kurula kısa sürede tüm yayıncılar ve dağıtımcılar üye olunca EC, ürünlerini dağıtacak kimse bulamaz oldu. Bu ikinci deneme içinde yoğun toplumsal tepkileri de barındırdığından, kimsenin karşı koyamadığı bir güç gösterisine dönüştü ve tümden başarıya ulaştı. Tüm ülkede Code’a üye olmayan hiçbir yayıncı kalmadı. Tepki gösterenler iflasın eşiğine geldi. Böylece yavaş yavaş Gaines, tüm dergilerini kapatmak zorunda kaldı. Aslında amaç da buydu: çocukları şiddetin zararlı etkilerinden korumaktan ziyade, daha çok kazandığı ve işi daha iyi bildiği için Gaines’i çökertmek! Bu olay, Amerikan Çizgi Roman tarihinin en yüz kızartıcı sayfalarından birini oluşturur.
 
Gaines’in çökmesi, “horror comic”lerin de çöküşünü hızlandırır. Zaten CCA üyeleri bu türdeki yayınları durdurmuştur. Gaines’e güvenerek direnen birkaç küçük yayıncı da EC ile birlikte çıkmaza girer. Toplumun olay üzerindeki etkisi yoğundur ve bu, “crime” dergilerinin iyiden iyiye sonunu getirir. Ne var ki bu durum sadece korku türünü değil, bütün bir Çizgi Roman sektörünü etkiler. 54’den bu yana bütün Çizgi Roman dergileri, Comics Code’a hesap vermek zorunda kalır. Bu sayede belki çocuklar uzun yıllar boyunca zararlı etkilerden korunmuş (!?) olur ama, A.B.D. Çizgi Roman’ı da uzun yıllar boyunca bir tür kısır döngü içinde sıkışıp kalır. 50’li yıllar bu açıdan hem Çizgi Roman dergileri, hem de Çizgi Roman strip’leri için tamamıyla amaçsız bir dönem olur. 70’lerde Süper Kahraman ekolünün dönüşüne dek...
 
Comics Code günümüzde hala varlığını sürdürüyor. Neyse ki bu, sadece sembolik olarak hissediliyor. Her geçen gün artan sayıda dergi, Code kurallarını hiçe sayarak ve hatta “Yetişkinler İçin” ibaresini kullanarak yayın hayatına atılıyor. Gene de, hiç bir işlevi kalmamış olmasına rağmen Comics Code Authority’nin halen iptal edilmemesi oldukça ilginçtir. Sürüp giden tartışmalar şimdi “Yetişkinler İçin” ibaresinin de bir tür kısıtlama getirip getirmeyeceği yönünde.
 
Gaines’in popüler dergilerinden geriye bir tek Mad kaldı ki, o da Comics Code’un çocuksu sansüründen kurtulabilmek için format değiştirerek dört renkli comic-book’tan siyah-beyaz magazine’e geçti. Bugün hala yayınına aynı formatta devam ediyor.