EC COMICS VE SANSÜR
40’lı yılların sonunda, Çizgi Roman dergilerinin
tirajları düşüp de Kostümlü Kahramanlar da durumu
kurtaramayınca, yayıncılar geriye kalan tek çıkar yol olan
“Horror Comics”e yönelmişlerdi. “Crime Comics” olarak da
adlandırılan bu tür, şiddet ve esrara dayanan korku hikâyelerine
yer vermesi sebebiyle 40’lı yılların sonuyla 50’li
yılların başları boyunca bir hayli satmış,
aşk romanlarını dahi geride bırakmıştı. O
dönemdeki “horror comic”lerin çoğunluğuysa Bill Gaines’in
yönettiği EC Comics adlı yayınevine aitti.
Şirketi Bill’in babası olan Max kurmuştu. Bill bu görevi, 48’de ölen babasından devralmıştı. O zamanlar ismi Educational Comics olan yayınevi Picture Stories From the Bible, Animal Fables, Tiny Tot Comics gibi dergiler yayınlıyordu. Ancak genç Gaines bu tür dergilerin pek de ticarî yayınlar olmadığının farkındaydı. Böylece, zaten başkalarınca başlatılmış olan aşk, suç, ihanet ve vahşi batı temalarına yöneldi. War Against Crime, Modern Love, Saddle Justice gibi dergiler bu dönemde doğdu. Fakat ticarî olarak başarılı olmakla birlikte, bu dergiler Gaines’i yeteri kadar tatmin etmediğinden yeni türler aramaya devam etti. Böylece yayınlarına biraz da korku unsurunu eklemeye karar vererek War Against Crime’ın bir sayısında The Vault Keeper karakterine yer verdi. Bu karakterin görevi okuyucularına korku hikâyeleri anlatmaktı. Tutup tutmayacağını görmek üzere beklemek yerine Gaines, daha da ileri giderek bütün yayınlarını korku ve bilim kurguya uyarladı.
Aşk ve suç temalarını işleyen bütün
yayınlarını birkaç aylık süre içinde Vault of Horror,
Crypt of Terror, Haunt of Fear, Weird Science, Weird
Fantasy gibi dergilerle değiştirdi. Gaines’in
yayınladığı bütün bu korku ve bilim kurgu Çizgi
Roman’ları, türlerinin hem konu hem de çizim itibarıyla en iyileri
arasında yer alır. Fakat EC Comics’in başarısını
gören diğer yayıncılar da benzer türde yayınlara
başlayınca, birkaç yıl içinde piyasa vahşet, şiddet,
cinayet, vb. temaları işleyen kalitesiz dergilerle dolar.
Bilindiği gibi, gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
Çizgi Roman o zamana dek toplumun muhafazakâr kesiminin gözüne pek
batmamıştı. Ancak şiddet içeren dergilerin kısa sürede
gösterdiği bu artış dikkat çekiciydi. Nitekim bu dergiler, şimşekleri
üzerlerine çekmekte geç kalmazlar. Yükselen tepkiler ve çocuklarını
bu zararlı nesnelerden korumaya kararlı ailelerin ısrarlı
şikayetleri sonucunda, senato bir komite kurulmasına ve bu türdeki
dergilerin gençler üzerinde herhangi bir zararlı etkisi olup
olmadığının araştırılmasına karar
verir. Komitenin senatoya sunduğu rapor, gençlerde baş gösteren
şiddet olaylarının başlangıç tarihinin korku
dergilerinkinden çok önce olduğu ve ayrıca bu tür dergilerdeki
şiddetin televizyon ve sinemadan daha yoğun veya etkili
olmadığı yönündedir. Ancak bu arada Gaines, bazı sorulara
cevap vermek üzere diğer bazı yayıncılarla beraber komiteye
çağrılır. Ortada ciddî bir durum yoktur ve Gaines de dergilerini
savunur. Ne var ki bu olay, diğer yayıncıların ödünü
patlatır.
Gelir kaynaklarının kontrol altına alınabileceğinden
korkan bu yayıncılar, bir tür oto-sansür kurulu oluşturarak
kendilerini temize çıkarmaya çalışırlar. Tahmin
edilebileceği gibi, Gaines bu fikre karşı çıkar ve bu da
onun sonu olur. Çünkü zaten uzlaşmaz tutumu yüzünden yayın
piyasasında fazla dostu yoktur. Kurulun hazırladığı ve
uyulmasını mecburî kıldığı kurallar arasında
hiçbir yayıncının dergilerinde cinayet, seks, şiddet,
ihanet, vahşet gibi temaları işleyemeyeceği; buna
bağlı olarak dergi isimlerinde fear, horror, terror, crime gibi
kelimelerin yer alamayacağı gibi doğrudan EC’yi etkileyecek
şartlar da vardı.
EC Comics çoğunlukla bilim-kurgu, korku ve cinayet öyküleri
yayınlardı. Ancak kahraman mantığını
dışlayan bu çizgi romanlarda üstü kapalı da olsa erotizm önemli
bir yer tutar, seks cinayetleri gibi “sıcak” konular sık sık
işlenirdi. Yayıncıların birleşerek
oluşturdukları özdenetim kurulu 40 maddeden oluşan bir “kod”
hazırlamıştı ve bu kod çizgi romanlarda yer almaması
gereken her durumu detaylı olarak açıklıyordu. Kurula üye
yayıncılarla çalışan tüm yaratıcılar da bu ahlak
kurallarına uymak zorundaydılar. Buna göre küfür, cinsellik,
şiddet ve tahrik unsuru olarak algılanabilecek her türlü
davranış yasaktı. Kadın ve erkeklerin bedensel özellikleri
dahi erotik olmayacak şekilde çizilmeliydi. Cinayet ve ölüm, “tu kaka”
şeylerdi. Seks kelimesi sözlükten çıkarılmıştı.
Ailevi değerler yüceltilmeli ve siyaset yapılmamalıydı. Gaines,
buna boyun eğmedi ve dergilerini kendi bildiği gibi yayınlamaya
devam etti. Benzer bir oto-sansür olayı birkaç yıl önce de
yaşanmış, ama kısa sürede
başarısızlığa uğramıştı. Fakat o
sıralar korku dergileri bu denli yaygın değildi. Comics Code
Authority adını alan kurula kısa sürede tüm yayıncılar
ve dağıtımcılar üye olunca EC, ürünlerini
dağıtacak kimse bulamaz oldu. Bu ikinci deneme içinde yoğun
toplumsal tepkileri de barındırdığından, kimsenin
karşı koyamadığı bir güç gösterisine dönüştü ve
tümden başarıya ulaştı. Tüm ülkede Code’a üye olmayan
hiçbir yayıncı kalmadı. Tepki gösterenler iflasın
eşiğine geldi. Böylece yavaş yavaş Gaines, tüm dergilerini
kapatmak zorunda kaldı. Aslında amaç da buydu: çocukları
şiddetin zararlı etkilerinden korumaktan ziyade, daha çok
kazandığı ve işi daha iyi bildiği için Gaines’i çökertmek!
Bu olay, Amerikan Çizgi Roman tarihinin en yüz kızartıcı
sayfalarından birini oluşturur.
Gaines’in çökmesi, “horror comic”lerin de çöküşünü
hızlandırır. Zaten CCA üyeleri bu türdeki yayınları
durdurmuştur. Gaines’e güvenerek direnen birkaç küçük yayıncı da
EC ile birlikte çıkmaza girer. Toplumun olay üzerindeki etkisi
yoğundur ve bu, “crime” dergilerinin iyiden iyiye sonunu getirir. Ne var
ki bu durum sadece korku türünü değil, bütün bir Çizgi Roman sektörünü
etkiler. 54’den bu yana bütün Çizgi Roman dergileri, Comics Code’a hesap vermek
zorunda kalır. Bu sayede belki çocuklar uzun yıllar boyunca
zararlı etkilerden korunmuş (!?) olur ama, A.B.D. Çizgi Roman’ı
da uzun yıllar boyunca bir tür kısır döngü içinde
sıkışıp kalır. 50’li yıllar bu açıdan hem
Çizgi Roman dergileri, hem de Çizgi Roman strip’leri için tamamıyla
amaçsız bir dönem olur. 70’lerde Süper Kahraman ekolünün dönüşüne
dek...
Comics Code günümüzde hala varlığını sürdürüyor.
Neyse ki bu, sadece sembolik olarak hissediliyor. Her geçen gün artan
sayıda dergi, Code kurallarını hiçe sayarak ve hatta “Yetişkinler
İçin” ibaresini kullanarak yayın hayatına atılıyor.
Gene de, hiç bir işlevi kalmamış olmasına rağmen
Comics Code Authority’nin halen iptal edilmemesi oldukça ilginçtir. Sürüp giden
tartışmalar şimdi “Yetişkinler İçin” ibaresinin de bir
tür kısıtlama getirip getirmeyeceği yönünde.
Gaines’in popüler dergilerinden geriye bir tek Mad kaldı
ki, o da Comics Code’un çocuksu sansüründen kurtulabilmek için format
değiştirerek dört renkli comic-book’tan siyah-beyaz magazine’e geçti.
Bugün hala yayınına aynı formatta devam ediyor.